2006 yılında Eskişehir’de hakkında kayıp ihbarı yapılan E.K’nin aynı tarihlerde Kütahya’da öldürüldüğünü ve cesedin tanınmaz halde olduğu için kimliğinin tespit edilemediğini belirleyen Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, 18 yıl önce işlenen cinayeti aydınlattı.
Cinayet Büro Amirliği tarafından özel ekip oluşturuldu.
Ekip, ilk olarak Erhan Kübra’nın hayatta olup olmadığını tespit etmek amacıyla Eskişehir ve çevresindeki illerde 2006 yılındaki faili meçhul olayları inceleme altına aldı.
Yapılan çalışma sonucunda E.K’nin öldüğü tarihlerde, Kütahya’nın kent merkezine yakın bir köyde tanınmaz halde bir erkek cesedi bulunduğu ve kimlik tespitinin gerçekleştirilemediği tespit edildi.
DNA eşleşmesi sonucu katil zanlısının iş ortağı ve yakın arkadaşı olduğu belirlendi
Başının ezildiği, göğüs kısmından kesici bir aletle defalarca kez yaralandığı, cesedin kısmen yakıldığı ve ellerinin de kravatla bağlandığı anlaşıldı belirlenen erkek cesedinin E.K’ya ait olabileceğini değerlendiren özel ekip, çalışmalarını yoğunlaştırdı. Cesedin bulunduğu alandaki izler ve DNA örnekleri, E.K’nin yakın arkadaşı ve iş ortağı olan A.K.’nin DNA’sı ile karşılaştırıldı. DNA’ların eşleşmesi sonucunda A.K. ve cinayeti işlemesine yardım ettiği belirlenen Y.Ş., Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince Kütahya’da gözaltına alındı.
‘Ben bir şey yapmadım, niye vicdan azabı çekeyim’
Kütahya’da gözaltına alınan ve Eskişehir’e getirilen A.K. ile Y.Ş., Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ndeki ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından Eskişehir Adliyesi’ne sevk edilen şüphelilerden A.K., gazetecilerin “Bunca yıl vicdan azabı çekmedin mi” sorusuna, “Ben bir şey yapmadım, niye vicdan azabı çekeyim” diyerek cevap verdi.
Ceset tanınmaz halde olduğu için kimlik tespiti gerçekleştirilememiş
Özel ekibin yaptığı çalışmaları sonucunda, A.K.’nin E.K’yi göğüs bölgesinden defalarca bıçakladığı, başının ezilerek tanınmaz hale getirdiği, vücudunu kısmen yaktığı ve ellerini kravatla bağladığı ardından da kendi köyüne gömdüğü belirlendi.
Cesedin tam olarak gömülememesinden dolayı 2006 yılı içinde olaydan kısa süre sonra bulunduğu ve kimlik tespitinin gerçekleştirilemediği tespit edildi.
